08.10.2023 tarihinde kaybettiğimiz, zamanın içine sığamamış, değeri yeterince bilinmemiş, kalıplara sığmayan muhteşem bir kalemdi kendisi...

Her ne kadar kırgınlıklarımız olsa bile, seninle sohbet etmek, üç günlük şu hayatta ayrı hayallere dalmak fakat aynı kelimelerde efkarlanmak bir onurdu...

Kendi deyiminle; "kendine sempatik bak" üstad... Yetim bıraktığın tüm kelimelerin başı sağolsun...

görsel

Tam olarak içişleri bakanlığı 2019 yılı 112 komuta merkezi içn 1200 personel alım Mülakat sonuçları gibi bir şey olacaktı ancak haklı olarak başlık sığmadı...

8 Şubat 2019'da ilana çıkan, 21 Mart 2019'da puan sıralamasına göre Sözlü mülakata gireceklerin listesi açıklanan, 9 Nisan 2019'da Sözlü mülakatların yapıldığı fakat 20 Temmuz olmasına rağmen Kesin olmayan Listenin bile hala açıklanmadığı personel alımıdır.

Mülakata giren, ne zaman açıklanacağına dair bir rivayeti olan varsa mesajlar beklenmektedir...

Günde 110 kere içişleri bakanlığı web sitesinden duyurulara bakmaktan yorulduk arkadaş! açıklayın da önümüzü görelim diyor insan artık.

Bir bakınız da şuraya vereyim de entryden direkt duyurulara gidelim...(bkz: https://www.icisleri.gov.tr/duyurular)

Ben dahil milyonlarca işsiz, askerlik yaptığı, çatır çatır verginin vergisini ödediği (Gelir vergisi sonrasında kdv, ötv, mtv vb...), doğduğu, büyüdüğü kendi vatanında her gün ilanları didik didik edip iş aramaktan helak olurken hürriyet gazetesinin eleman ilanlarında rastladığım durumdur. Yavaş yavaş her yerde bu ilanları görmeye başlıyoruz...

ister ırkçı deyin, ister dinsiz, ister insanlık düşmanı... Benim vatanımda, şu vasıfsızlardan evvel türk vatandaşlarının istihdam edilmesi gereklidir.

Herifler topraklarımıza çöreklendiler. Yetmedi şimdide insanların ekmeğine göz diker oldular. Şirket kurup Türkler başvurduğunda "Yabancı işçi çalıştırmıyoruz"da derler yakında...Devlet misafir bunlar dedi eyvallah dedik. Ama iş ekmeği kaptırmaya kadar geldiyse orada bir duracaksın...

görsel

Hitap şekilleri kişisel bir konu olup, bana göre de "hocam diyen insanın sevimliliği" gibi bir durum vardır. Ve kesinlikle "reis diyen insanın samimiyetsizliği" buna bin basar.

şahsi kanaatim; hacı, hafız, sağdıç, müdür, muhtar, moruk, kanks, dayı, hemşehrim, gardaşım, kardo, baboli, baboş, kankito gibi hitap şekillerini daha samimi bulan kişilerin çokluğu nedeniyle bazılarına itici gelmektedir.

3-4 ay dayanabilmiş ve istifayı basmış eski bir Gratis çalışanı olarak söyleyebilirim ki; yalnızca mağazalar için geçerli ve eksiklikler içeren bilgilendirmedir.

Eksik kısımları ise, bu kendince haklı olduğuna inanıp, milleti de inandırmaya çalışan aşırı pozitif ayrımcılık yapan firmanın mağazalarında çalıştırdığı kadınlara; ağır yüklü kasalar taşıtmak (hamile ve hatta çocuğunu düşürecek dahi olsa), ürünleri raflara dizdirmek, hırsızlık gibi durumlarda hatası olmasa dahi personelin tümünden ücret kesintisi yapmak, en ufak hatalarında örneğin bu ürünün yeri burası değil vb bahaneler ile verdikleri üç kuruş primi kesmek için bir yerlerini yırtan erkek bölge müdürlerinin varlığından da bahsetmeleri gerekiyordu.

Ayrıca; Özlem adında bir iK Müdürü'nün beyanına göre kendi isteğinle ayrılsan da bir daha asla o şirkette herhangi bir pozisyonda çalışamayacağını belirttiği kurumdur Gratis... Evet evet tekrar başvurdum ve bu yanıtı aldım. Ama yazdıklarım intikam amaçlı olmayıp hakikaten yaşananlardır. istenirse herhangi bir mağaza çalışanı ile görüşüp teyit edilebilir.

8 Şub 2019, 22:20:34'te; Buderus logamax u022-22k 22kw (19.000 kcal/h) hermetik konvansiyonel kombi siparişi verdim ve kredi kartımdan 2499 TL ödemesini gerçekleştirdim.

Ürün ellerinde olmamasına rağmen sattıkları halde 09 Şubat 2018 saat 11:00'da bir sorum olduğu için arayana kadar tarafıma kimse ulaşmamıştı. Verilen cevap; "tedarikçi ürünü temin edemediği için iptal edeceğiz" oldu.

Stokta yoksa kartımdan parayı neden çekiyorsun? Ben acil bu ürünü almak isterken 4 5 gün iade süreci ile uğraşacağım yok yere. Sonra iade olacak da yeni sipariş vereceğim de, gelecek de... En az 1 hafta oyaladılar bu yaptıklarıyla...

Sakın ama sakın alışveriş yapmayın. Üç kuruş kar yapayım derken kanser olursunuz...

Tanım: Uygun fiyatlı görünen ancak stokta olmayan ürünleri satıp sizi iade süreçleriyle uğraştırıp delirten firmadır...

ankara'nın sıfırın altında 20'li dereceleri rahat bulan lanetli kışı kapıda olduğundan diye düşündüğüm durumun ülke geneline yayılmış hali.

kedimiz dahi 2 gündür yerinden kaşkmaz, oynamaz ama çok yemek yer bir halde. sanırım yalnız insanları değil, tüm canlıları etkileyen bir durum bu.

cinsiyet tercihini "delikanlılık" kavramında kullanılan sözcüklerle ifade eden birey söylemidir.

botokslu bir mafya babasının reis diye anıldığı memlekette yadırganmamalıdır. çok da şeyapmamak lazım yani.

interstellar,
the godfather,
devil's advocate,
thirteenth floor,
inception.

25 milyon'a karşı hala 23,5 milyonolduğunuz için ihtiyacımızın olmayacağı liste.

Şeriat ile yönetilen ve burnu boka batmamış ülke varmış gibi tutup bunu isteyemezler.

(bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan)

bir tomar erkeğin altına yatmış da, yalnız bir kaç hayırcının iktidar problemi yaşadığını görmüş bir fahişe söylemi.

bunda kızacak bir şey yok. neticede sen bilecek değilsin ya bunu. fahişeden daha iyi bilemezsin değil mi?

(bkz: mahalle yanarken orospu saçını tararmış)

çocuk yapmak tercih meselesi olup, kişisel dünya görüşüne uymayışı, siyasi bakış açısı, ömrü savaşlarla geçen biri olduğu ve çocuğa vakit ayıramayacak olması ya da türk milletinin çocuklarını kendi evladı gördüğü için istememiş olabilir...

belki de sırf bel alından vurmak için bazı uzuvlarını yırtan, hüloğcu bozuk zihniyeti meraklandırmak için de olabilir amk size ne ?

türkiye'de tabi ki toplum baskısı...

Ve fakat;

"Senin kolların yok mu kadın? Neden her seni seviyorum diyene bacaklarını açıyorsun" demek istiyor ancak bu cümleyi kuramadığı için "ben bakire kız istiyorum." diyor da olabilir.

Başlı başına bir araştırma konusudur bu bana kalırsa.

bu istanbul'u kapsayan bir şey midir?
Yani Ankara'ya göç etmiş biri olarak ne yapabiliriz diye merak etmekteyiz.

An itibarıyle; çalıştığım firma için ekstra bir istek sebebiyle (müşteri özellikle yurtiçi kargo dediği için) aramak durumunda kaldığım fakat ne bulundüğüm yere en yakın şubesi'ne, ne de Genel Merkezi'ne ulaşamadığım, iş ve özel hayatım boyunca çalıştığım en saçma firmadır.

Arkadaş; Kargo firması gönderi alır, yerine teslim eder. Sana daha ulaşamıyoruz bile...

Ki, kişisel gönderilerimde de defalarca yaşadığım sorunlar da cabası.

internet üzerinden, popüler bir e-ticaret firmasından aldığım ütü, uç kısmı ezilmiş olarak geldi. iade ederdim ancak ben işteyken evdekiler tarafından bakmadan teslim alındığı için yapacak bir şey yoktu ne yazık ki...

Velhasıl kelam; bu firma online alışveriş siteleri olmasa aç kalmaya mahkum. Ama başta bağlamışlar ya rahatlar o yüzden.

tek çözüm, bu kargoyu kullanan firmalara "yurtiçi kargo ile çalıştığınız sürece sitenizden alışveriş yapmayacağım" mesajını bir yolla iletmektir.

Aksi taktirde bu kazandıkları paranın bile haram olduğu firmadan ülke olarak kurtulamayız gibi geliyor.

şahsi kanaatimdir...

(bkz: yurtiçi kargosuz günler)

"hayırlı geceler,dini, dili, ırkı, cinsiyeti ya da siyasi görüşü her ne olursa olsun iyi geceler sana insan" diyebileceğim başlık

dünya üzerinde bulunma süresi iel değişebilen göreceli bir kavramdır.

bebek için gerçi anne sütü daha değerli ve besleyicidir.
yetişkin için de meme değerli...

her iki halde de probisi seçen zarardadır.

2 aydır ankara'dayım ama istanbul'dan çok sevdim lan.

yalnız şu gece açık olmayan tekel konusuna bir el atacağım *

24 saat açık tekeli bulunmayan şehre ağız dolusu edilen küfür...

edit 1: ulan olması gerekn şeyleri derine inip değerlendirmezler, olmaması gereken yerlerde de direkt kutsal'a bağlarlar. hıaaammınna...

edit 2: mevzu sigara olsa çay sarar içeriz yokluk görmüş adamız bre hassan... 18- uyusun. gırgırındayız olayın...

açık tekel bulup devam edebilmek...

(bkz: vay şerefini siktiğimin ankarası)